Salı, Haziran 19, 2007

Tecelli ve Tezahür... 004

Spiritüel bilginin çatısı altında bazı kavramlar; manalar vardır. Bu kavramların karşılıklarını tam olarak tanımladığımızda, söylemek istediğimiz şeyin daha anlaşılır şekilde ifade etmemiz kolaylaşacaktır.
Kabbalah çalışmaları ve okumaları imgelerle doludur. Aslında, Kabbalah'nın kendisinin bir imge olduğunu söylemek bile belli bir sınıra kadar kabul edilebilirdir. İmge dediğimiz şey bire bir gerçeğin ya da hakikatin tam karşılığı olmayabilir. Ama aradığımız şeyi "idrak" etmemizi kolaylaştırmaktadır. Yepyeni bir ilham kapısını açmaktadır. İşte bu ilham sözlerle ifade edilmede zorluk çekilse de kişinin içinde bambaşka bir sürecin yaşanmasına neden olabilir. "Olabilir" kelimesini kullanmak zorundayız, her ilhamın spiritüel bir farkındalığa dönüşmesi gerekmeyebilir.
Spiritüel bilgi insan ruhuna hitap eden bir farkındalıktır. Pozitif bilimle açıklamaya çalıştığınızda konu entelektüel seviyenin ötesine geçemez, zaten bu açıklamanın kendisi de kimseyi tatmin etmez.
Spiritüel bilgi yaşamın kaynağını sorgulayan bir meraktan doğar; ama bununla yetinmez. Çünkü bu soruyu sormadan önce de bambaşka seviyede "olmuşsunuzdur" bu sefer süreç bu kaynağın ve varoluşun kendisinin imgeler yoluyla ifade edilmesine dönüşür.
Kabbalah bir modeldir. Çizdiği şekillerin hepsi doğru olabilir, hepsi yanlış da olabilir. Modellere bire bir tapınmak ya da o şekillerin tartışılmaz olduğunu savunmak aslında bütün sistemi olduğu gibi yıkar.
Benim spiritüel yolculuğum modellere değil, kendi içsel farkındalığımın nerede olduğu ile ilgileniyor. Modellerden edindiğim yeni ilhamlarla sahip olduğum imgeler zenginleşiyor, bu şekilde ruhumun biraz daha arındığını hissediyorum.
Kabbalah öğrenmek için kuşkusuz çok zor bir yerde duruyorum. Kabbalah en başta Musevilerin tasavvufudur. Ama bir adım sonra Hristiyan gnostiklerinin de kaballah'dan yararlandığını görüyoruz. Çevresinde bunların hiçbiri olmayan benim gibi birinin kabbalah ile ne işi olacağı konusunda bir soru oluşabilir. Çünkü kabbalah'nın içine girdiğinizde örneğin İbranice bilginizin de olması gerektiğini ayırt ediyorsunuz. Peş peşe yollar daralıyor.
Ve son olarak kabbalah tek başına öğrenilecek bir bilgi değil, diğer bütün bilgiler gibi.
Kabbalah öğrenip öğrenemeyeceğinizi, örneğin bundan üç yüz yıl önce birileri karar vermekteydi. Çünkü Kabbalah dediğimiz şey yazılı değildi, yazılı metinler de tamamen İbranice'ydi. Zaten Musevi değilseniz bu kapıyı çalmanıza, belki de haberdar olmanıza da imkan yoktu.
Bunun Mevlevilik'te ya da Bektaşilik'te de farklı uygulaması yoktur. Tarikat dediğimiz şey de bulunduğunuz "yol"dur.
İşte bu süreç bir kelime ile ifade ediliyor.
İnternetteki basit başvuru kaynaklarımızdan olan Vikipedia bu kelimeyi şöyle tanımlıyor.
"...bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metodlu olarak eğitimi...
Bir inisiyasyonda üstad (inisiyatör, mürşid) tektir, öğrenci (inisiye adayı, mürit) ancak inisiyasyonu tamamladığı zaman inisiye olur. İnisiyasyonu tamamlamamış olanlara inisiye denmez..."
Geleneksel yöntemlerde inisiye olmak - bu sadece "olmak" olarak da ifade edilebilir, önemlidir. Bir mertebeyi hak etmişsinizdir. Daha önce hiç kimsenin bilmediği bilgilere ulaşmanın kapısını açmışsınızdır. Az önce de söylediğim gibi, tamamen kapalı bir sistemin içine girmek için inisiye olmak olmazsa olmaz bir koşuldur.
Ama yirmibirinci yüzyılın bu iletişim çağında bizin bilgiye ulaşmak için çok fazla aracımız var. Bu nedenle inisiye olma ihtiyacı-zorunluluğu duymuyoruz. En azından kendi yolculuğumda öyle ya da böyle doğru ya da yanlış sadece bir farkındalık ilhamını takip ediyorum, diyeceğim.
Bu ilham nereden kaynaklanıyor?
İşte bütün spiritüel bilgilerde kullanılabilecek iki kelimeye sıra geldi. Bu iki kelimenin önce sözlük anlamlarını okuyacağız. Sonra bizim için ne ifade ettiğini.
Ferit Devellioğlu'nun Osmanlıca Lugat'ından okuyoruz.
Tecelli: 1. görünme, belirme. 2. kader, talih. 3. Allah'ın lütfuna nail olma. 4. tas. Hak nurunun tesiriyle makbul kulların kalbinde ilahi sırların ayan olması hali.
"Gaybî hakikatlerin kalplerde hissedilir hâle gelmesi."
Tezahür: 1. meydana çıkma, belirme, (birbirine) görünme, gözükme. 2. belirti. 3. birbirine yardım, arka verme.
Her ikisinin de aynı anlamlar taşıdığını görüyoruz. Ama tam da öyle değil. Bu ayrımı ortaya koyarak bu sayfayı bitirelim.
Tecelli'nin tasavvufta kullanılan anlamını bir kere daha okuyalım.
"Hak nurunun tesiriyle makbul kulların kalbinde ilahi sırların ayan olması hali."
Tecelli'nin bu anlamını hep coşkuyla karşılamışımdır. Tanrı'nın varlığını inanmayanın kalbinde, ruhunda, ruhunda göstermesi, varlığını hissettirmesini tecellinin en doğru anlamıymış gibi geliyor.
Tezahür ise bu tecellinin sonrasında ve neticesinde, yine o Tanrı'nın diğer varoluşlarını bu sürecin devamında göstermesiymiş gibi kavrayabiliyorum.
Bu Kabbalah notlarında bu iki kavram bu anlamlar içinde kullanılacaktır.
Uzay Gökerman

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home